Yeni Başlayanlar İçin Yağmur Suyu Hasadı

26.04.2022

İstanbul çevresindeki barajların doluluk oranlarının tehlikeli seviyelere düştüğü bu günlerde, yağmur suyu hasadı tekrar gündeme geldi ve yeni imar düzenlemesiyle birlikte 2000 m2 üzeri parsellerde inşa edilecek yapılarda yağmur suyu hasadı zorunlu hale getirildi.  Peki nedir yağmur suyu hasadı? 

İnsanoğlu antik çağlardan bugüne sürekli olarak susuzluk problemi ile karşılaşmış, türünü devam ettirebilmek için çözüm yolları üretmiştir. Mezopotamya’dan, Güney Amerika’ya, Avrupa’dan Uzak Doğu’ya kadar birçok coğrafyada kuraklığa karşı farklı medeniyetler tarafından yağmur suyu toplamak amacıyla inşa edilmiş yapıların izine rastlanır. [1] İstanbul’da bulunan ve her yıl milyonlarca turiste ev sahipliği yapan Yerebatan Sarnıcı bu yapılara en tanıdık örnektir. Eski çağlarda olduğu gibi günümüzde de susuzluk ciddi bir tehlike olarak karşımıza çıkmakta. Bu sebeple yağmur suyu hasadı, UNICEF verilerine göre 2 milyar insanın temiz su kaynaklarına erişemediği günümüz dünyasında susuzluk ve kuraklığa karşı etkili bir mücadele yöntemi olarak değerlendirilmeli ve yaygınlaştırılmalıdır. [2]   

Şekil 1: Antik çağlardan kalma bir sarnıç Delos, Adası Yunanistan (G.P. Antoniou)

  Yağmurun yağması ile birlikte yeryüzüne düşen suların çatı, avlu, yol ve benzeri su geçirmez yüzeylerde toplanıp, tekrar kullanım amaçlı depolanma işlemi yağmur suyu hasadı olarak adlandırılır. En basit hasat yöntemi çatılardan akan suların toplanmasıdır. Binaların çatılarına düşen yağmur suları eğimli yüzeylerden akarak borular vasıtasıyla bir su deposuna aktarılır. Su deposu tesisteki alan mevcudiyetine göre yer altına veya yer üstüne konumlandırılabilir, plastik veya betonarme olarak seçilebilir. Toplanan sular depoya girmeden önce yağmur suyu için özel tasarlanmış filtreler vasıtasıyla fiziksel olarak arıtılır. Böylece yüzeylerde biriken yaprak, dal, hayvan kalıntısı gibi kirleticilerin depoya ulaşması engellenir. [3]

Şekil 2: Antik Roma'da yağmur deposu (implivium) (Dr. Vitor Simoes)

 Yağmur suları depoya dolduktan sonra, depo içerisinde doğal bir çökelme gerçekleşir ve filtreyi aşan katı maddeler tankın dibinde birikir. Bu birikintiyi oluşturan katıların, su girişi esnasında oluşacak türbülans sebebiyle tank içerisine dağılarak bulanıklığa sebep olmalarını önlemek için tanka su girişi yavaşlatılarak yapılır. [4] İlaveten, yağmur filtresini aşarak su yüzeyinde biriken özkütlesi sudan küçük, polen ve benzeri maddeler taşma aparatı vasıtasıyla temizlenir. Son olarak yüzeyin biraz altında kalan berrak su bir pompa vasıtasıyla tekrar kullanım noktalarına aktarılır. Tanka su girişini yavaşlatan ve taşma işlemini gerçekleştiren aparatlar aynı zamanda tank içerisindeki suyun oksijensiz kalmasını önledikleri için filtrasyon işleminin önemli birer parçasıdır. [5]

Şekil 3: Konutlar için örnek yağmur suyu hasadı şeması (3P Technik GmbH, Dr. Vitor Simoes)

Yağmur suları arıtılıp depolandıktan sonra sulamada, tuvaletlerin rezervuarlarında, çamaşır makinelerinde, araba yıkamada ve soğutma kulelerinde kullanılabilir. İleri arıtma yöntemleri ile yağmur suyunu insani kullanıma uygun hale getirmek, gerekli olduğu durumlarda içme suyu standardına getirmek mümkündür. Sokak, otoyol ve otopark gibi alanlardan toplanan yağmur sularına

çatılardan toplanan yağmur sularından farklı olarak kimyasal atıklar ve kalıntılar karışabileceğinden su kalitesi olumsuz etkilenebilmektedir. [6] Bu durumlarda ilave arıtma yöntemleri uygulamak gereklidir. 

Dünyanın birçok ülkesinde seneler önce sistemli olarak uygulanmaya başlanan, standartları hazırlanan, ülkemizde ise henüz yaygınlaşmamış yağmur suyu hasadı ilk yatırım maliyeti düşük, işletme maliyeti ise sıfıra yakın, sürdürebilir ve çevre dostu bir su tasarruf yöntemidir. Özellikle büyük şehirlerde kanalizasyona, denizlere karışarak veya buharlaşarak israf olan yağmur sularını toplayıp kullanmak mevcut kuraklık tehlikesine karşı önemli bir çözüm seçeneği, ülkemizde yeşil teknolojileri şehir hayatına entegre etme yolunda önemli bir adım olacaktır. 

Taylan Berke Yıldız
İnşaat Mühendisi

Kaynakça

[1] Larry Mays, George P. Antoniou and Andreas N. Angelakis. (2013). History of Water Cisterns: Legacies and Lessons.

[2] Unicef. (2021). www.unicef.org.

[3] Deutsches Institut für Normung E.V. (1989). Regenwassernutzungsanlagen DIN1989-1:2001-10-Teil 1: Planung, Ausführung, Betrieb und Wartung.

[4] Ashley Stringer, Jason Vogel, Jessica Lay, Kelly Nash. Design of Rainwater Harvesting Systems in Oklahoma. Oklahoma Cooperative Extension Service.

[5] Simoes, V. RWH and Storm Water. The new paradigma.

Yeni Başlayanlar İçin Yağmur Suyu Hasadı